
Harkov’da mahsur kalan Türk öğrenci Merve ailesine kavuştu
Ukrayna’nın Harkov kentindeki Politeknik Üniversitesi’nde psikoloji bölümü 2. sınıf öğrencisi Merve Buse Develi (23) Türkiye’nin girişimleriyle yurda döndü. Harkov’da 6 gün önce bir televizyon kanalıyla yaptığı canlı bağlantıda bombanın yakınına düşmesiyle gündeme gelen ve destek çağrısında yer alan Develi, ülkesinin girişimleriyle 5 günlük engebeli bir yolculuğa çıktı. İlk olarak 27 saatlik tren yolculuğu yapan Develi, daha sonra Romanya’ya geçti, oradan da otobüsle İstanbul’a ulaştı. Buse Develi, yanında üç Türkmenistanlı öğrenci arkadaşını da getirdi.
Develi, öğle saatlerinde uçakla Antalya Havalimanı’na iniş yaptı. Engebeli bir yolculuğun gerisinde memleketine ulaşan Merve’yi babası Mustafa Develi karşıladı. Baba kız iç hatlar çıkışında uzun vakit birbirlerine sarıldı ve hasret giderdi. Merve Develi ve yanındaki 3 arkadaşı Korkuteli ilçesindeki baba evine geldi. Develi’nin ailesiyle buluşmasında hissi anlar yaşandı.
Anneden kızına gözyaşları
Anne Fatma Develi kızına sarılarak, “Annem, kuzum, bir tanem, annem ben öldüm. Canım annem ben senin kokularını duyamayacağım diye çok korktum. Annem ben sana kavuşamayacağım diye fazla korktum” diyerek gözyaşları döktü. Aile büyükleri tarafından karşılanan Merve Buse Develi, sonradan evine geçti ve akrabalarıyla sohbet etti. Develi, kısa bir vakit televizyondan Ukrayna’daki gelişmeleri peşine düşüp takip etti.
“Uçak sesi duyduğum lahza korkuyorum”
Merve Buse Develi, takriben bir haftadır yolda olduğunu ve engebeli bir sürecin ardındaki memleketi Antalya’ya gelebildiğini söyledi.
Yalnızca 27 saat tren yolculuğu yaptıklarını dile getiren Develi, “Hiç durmadığımız için herhangi bir yiyecek içecek de bulamadık. Gece trenimize taciz ateşleri yapıldı, trenin içinde saklanmak zorunda kaldık. Bayağı zorluydu. Romanya’ya girdikten sonradan içimiz rahatladı. Şu lahza bile uçak sesi duyduğum süre korkuyorum. yeniden dönüp bakıyorum, bir şey mi oluyor diye. Bizim için fazla zordu. Şu lahza okuduğumuz mektep, yürüdüğümüz yollar mahvoldu” diye konuştu.
“Umutsuzluğa kapılmaya başlamıştık”
Ayrılırken çok yakınlarında bomba seslerini duymaya başladıklarını ve bazı yerlerde patlamaları gördüklerini anlatan Develi, “Artık geride bir şey kalmadı. Okullarımız değil oldu. Terhis süreçlerinin başında umudumuz vardı. Sesimizi duyurmak için fazla çabalamıştık ama bir süre sonra topa tutma ve tabanca sesleri şart kötüleşmeye başlayınca, biz umutsuzluğa kapılmaya başladık. Acaba sıra hemen mi bize gelecek diye. Bir vakit sonra ailemizle iletişimimiz kopmaya başladı. O vakit daha da fena olmaya başladık. Bize ailemiz yardım oluyordu. Tahliye haberinin geldiği gün bir haberi bilmiyorduk. Biz kendi imkanlarımızla yola çıkmıştık, yolda öğrendik. Terhis noktasına gidebilmek için bile 2.5 kilometre yürürdük o trene yetişebilmek için. O yürümek bile bizim endişemizi kanıtlayabiliyor. Ya yetişemeseydik, ya bir daha tren olmazsa diye” dedi.
“Anneme sarılınca daha iyi oldum”
Işlem engebeli olmasına karşın ailesine kavuştuğu için mutlu olduğunu dile getiren Merve Buse Develi, “Orada yaşananları bakmak, ailemi yeniden görememe şehvetli fazla kötüydü. Ukrayna sınırlarından çıktığım lahza gizli olduğumuzu hissettim. Kurtuldum demiştim. Annemle sarılınca daha iyi oldum” ifadelerini kullandı.
“Zor bir dönemdi”
Baba Mustafa Develi, 45 gün daha sonra kızını birincil gez gördüğünü belirterek, “Şiddet bir dönemdi. Tüm yetkililere teşekkür ediyoruz devlet büyüklerimize. Son iki gün ümidimizi kesmiştik. Ola Ki son konuşmamız belki son görüşümüz diyorduk. Şu lahza anlatılmaz bir duygu içindeyim. Evladıma kavuştum. Tek temennimiz tüm çocukların ailesine kavuşması. Anlatamıyorum yaşadıklarımı” dedi.
“Sevinç gözyaşları döküyorum”
Anne Fatma Develi de fazla fena günler geçirdiğini ve yaşadıklarını anlatmakta güçlük çekeceğini açıklama ederek, “Yavruma kavuşamayacağım diye, kokusunu içime çekemeyeceğim diye fazla korktuk. Televizyonun başından kalkmadım. Sürekli dua ettik. Herkesin yardımlarıyla kızım evine geldi. Oradan çıktığını duyduğum an fazla mutlu oldum. Şimdi kızıma kavuştum mutluluk gözyaşları döküyorum. Önceki gözyaşlarım üzüntü içindi bu sevinç için. 3 Türkmenistanlı çocuğumuza gücümüz yetti. Onlarıda getirdik. Keşke daha fazlasını getirebilseydik. Kızımın sevdiği yemekleri de yaptım” dedi.
“Savaş bölgesinden kurtulduk”
Mansudov İsaberdi ise, Ukrayna’da şehirlerin bombalanmaya başladığını ifade ederek, “Biz de oradan çıkmak zorunda kaldık. Okulumuz yarım kaldı. Türkiye’ye geldik, arkadaşlarımızla. Savaş bölgesinden kurtulduk Allah’a şükür” dedi.
“Muavin olanlara teşekkür”
Kendilerine kucak açan Develi ailesine teşekkür eden Orazberdiyew İlyasberdi de, “Oradan çıkmamıza tezgâhtar olanlara da çok teşekkür ederiz. Orada yaşam çok zor oldu. Geride ahali kaldı. Terhis falan da yoktu. Yalnızca metro istasyonlarında kalan millet var. Orada kalacak bir yer kalmadı, her yere girdiler” diye konuştu.
Develi ailesi 3 Türkmen öğrenciye de bir daire kiralayarak onların barınma ve yiyecek ihtiyaçlarını karşıladı.
İsa Akar – Gazi Taş-Adem Durmaz