
Cumhurbaşkanı Erdoğan: '(Elektrik faturaları) Kabine toplantısında etraflıca görüşeceğiz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devlete ait ziyaret için gittiği Birleşik Arap Emirlikleri’nden dönüşünde uçakta değerlendirmede bulundu, gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, “Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdiğimiz iki jurnal devlete ait ziyareti hamdolsun başarıyla tamamladık. Ziyaretimizin birincil gününde kıymetli kardeşim Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid ile son derece bereketli görüşmeler gerçekleştirdik. Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerinin daha da geliştirilmesine karşın atabileceğimiz karşılıklı adımları ele aldık. İş birliğimizde, son dönemde sağlanan ivmeyi saklamak ve ileri taşımak konusundaki iradenin müşterek olduğunu memnuniyetle müşahede ettik.
Temaslarımızda keza bölgesel ve milletlerarası meseleler hakkında hafıza teatisinde bulunduk. Bu noktada Birleşik Arap Emirlikleri’nin güvenlik ve istikrarına verdiğimiz desteğin altını çizdik. Körfez Bölgesi’nin güvenliğini, kendi güvenliğimizden öbür görmediğimizi vurguladık. Ziyaretimiz vesilesiyle değişik alanlarda toplam 13 mutabakat zaptı ve protokol imzaladık. Savunma sanayii alanında imzalanan niyet mektubuyla önümüzdeki dönemde atılacak müşterek adımlara ilişkin koordinasyonu temin etmek üzere anlama birliğine vardık.
Kara ve deniz taşımacılığı alanlarında akdedilen mutabakat muhtırasıyla lojistik maliyetlerinin düşürülmesi sağlandı. Ayrıntılı Hesaplı Ortaklık Anlaşması müzakerelerinin gecikmeksizin başlatılması hususunda mutabık kaldık. Ayrıca sağlık durumu ve tıp bilimleri, sanayi ve ileri teknolojiler, iklim değişikliğiyle çaba, tarım, kültür, gençlik, irtibat, evraklar, meteoroloji, facia ve acele durum yönetimi alanlarında da meslek birliğine karşın manâlı anlaşmalar imzaladık. Arkadaş ve kardeş Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerimizin ahdi zeminini daha da güçlendirecek bütün bu anlaşmaların ülkelerimiz ve bölgemiz için bahtı açık olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Bu gayreti, müşterek hürmet ve güven temelinde sürdürmekte kararlıyız”
İş adamlarıyla yaptığı toplantıya değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önde gelen iş adamlarıyla bir araya geldiğimiz toplantıda ise bilhassa Emirliklerdeki yatırımcıların ülkemize gösterdikleri alakanın ne denli yüksek olduğunu gözlemledik. Teknoloji şirketlerimize ve Türkiye’nin çabucak artan devingen iş ortamına büyük alaka duyduklarını müşahede ettik. Önümüzdeki dönemde büyük projelere, geleneksel şirketlerimize olduğu dek başlangıç-up firmalarımıza, kuluçka merkezlerimize ve teknoparklarımıza da yatırımcı olarak katkıda bulunmak istiyorlar. Bu süreçte biz de kendilerine gereken her türlü desteği vermeye hazırlanmış olduğumuzu açıklama ettik. Hem Dubai’de Birleşmiş Arap Emirlikleri Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri değerli kardeşim Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ile de bir araya geldik.
Kendisiyle detaylı bir mülâkat gerçekleştirdik. Türk müteşebbislerin Dubai’nin idareli ve ticari gelişimine sağladıkları katkının artarak sürmesi için atılabilecek adımlar konusunda zihin alışverişinde bulunduk. Hem EXPO 2020 Dubai sergi alanında Türkiye Ulusal Günü etkinliklerine iştirak ettik. Temaslarım arasında en önemlilerinden biri olan gençlerle buluşmamızda umut ve coşku batmış, yüksek enerjili bir sohbet gerçekleştirdik. Ardından Azerbaycan reyonunu gezme ve burada Azerbaycan’ın meşhur sanatçılarını dinleme fırsatım oldu. Ziyaretimin Birleşik Arap Emirlikleri ile iş birliğimizin güçlü bir ivmeyle yeni ufuklara taşınması bakımından manâlı bir aşama teşkil ettiğine inanıyorum. Müşterek çıkarlarımız ve bölgemizin istikbali için bu gayreti, iki taraflı hürmet ve güven temelinde sürdürmekte kararlıyız. Ziyaretimiz süresince Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki kardeşlerimizden büyük muhabbet ve yakın olma gördüğümü bilhassa dile getirmek istiyorum. bu vesileyle şahsıma ve heyetime gösterilen nazik ev sahipliğinden nedeniyle kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
Soruları yanıtladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birleşmiş Arap Emirlikleri ile ilişkilerde yeni bir dönemin başladığını anlıyoruz. Benzer çerçevede Suudi Arabistan ile de benzer bir yakınlaşma olacağı yönünde haberler çıkmıştı. Yakın zamanda bir Riyad ziyareti laf konusu mu? Oradaki görüşmeler nasıl ilerliyor? bundan başka İsrail Cumhurbaşkanı da mart başında Türkiye’ye geliyor. Bu ziyaretten beklentileriniz nelerdir?” sorusu üstüne, “Biz Suudi Arabistan’la da olumlu diyalogumuzu sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde maddesel adımlarla ilerleme arzusundayız. Suudi Arabistan ile bu süreci olumlu istikamette geliştirelim istiyoruz. İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Herzog’la da muhtelif vesilelerle olumlu telefon görüşmeleri gerçekleştirmiştik. Kendisinin mart ayında ülkemize bir ziyareti öngörülüyor. Tabii bu ziyareti olumlu karşılıyoruz. İnşallah uzun bir aradan sonradan böyle bir adımın atılması Türkiye-İsrail ilişkileri açısından iyi olacaktır” dedi.
Rusya-Ukrayna krizi
“Tırmandırılan bir Ukrayna-Rusya krizi var. Son günlerde özellikle Avrupa ve ABD’nin -hatta yön vererek- işgal noktasında kesintisiz tansiyonu yüksek tutmaları söz konusu. Batı’nın bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin de Sayın Zelenski ile görüşmeniz olmuştu. Sayın Putin ile görüşmeniz, değerlendirmeniz olacak mı? Muhtemel bir işgal, Türkiye’yi nasıl etkiler?” sorusu üzerine ise Erdoğan, “Sayın Zelenski, kendisiyle yaptığımız görüşmede, “Putin, Zelenski, Erdoğan” olarak yapılacak üçlü bir görüşmeye olumlu yaklaştığını açıklama etti. Sayın Putin’in de bu konuya olumlu yaklaşması halinde İstanbul ya da Ankara’da bir araya gelmeyi inşallah gerçekleştirebiliriz. bu vesileyle da Sayın Putin ile telefon diplomasisi yapmak suretiyle buna nasıl baktığını kendisinden öğrenmek isteyeceğim. Buna kadar de işi takip etme gayreti içerisinde olacağız. Zira bölgede gerçekten bir savaş çıkması hayra alamet değildir. Böyle bir şey bölgenin sağlığı açısından isabetli olmaz” diye konuştu.
Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki adaları silahlandırması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki adaları silahlandırması sorunu üzerinden Türkiye ve Yunanistan arasında bir gerilim var. Son olarak Türkiye’nin ‘Yunanistan bundan vazgeçmezse bu adaların egemenliği tartışılır’ sözlerine Atina’dan yanıt geldi, ‘Bu suçlamaları reddediyoruz’ deniliyor. Netleştirmek adına; bizim itirazımız ne? Silahlandırma sürerse Türkiye’nin Atina’ya karşı ne cins adımları olabilir?” sorusu üzerine ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Silahsızlandırılmış statüde yer alan adalarda anlaşmalara tutarsız olarak yürütülen askeri faaliyetlere gürültüsüz kalmamız olası yok. Nitekim bu konuyu BM’nin gündemine taşıdık. Önümüzdeki dönemde de gündemde tutmayı sürdüreceğiz. Bu konuda hem Bakanımız bunlara bir uyarıda bulundu. Ama Yunanistan’ın bu işi böyle devam ettirmesi halinde tabii ki zorunlu olan neyse bu uyarıyı biz de en üstteki düzeyde yaparız. Çünkü umulan, adalar konusu daima tartışmalıdır. Bizi bu ihtilaflı konuları gündeme getirme mecburiyetinde bırakabilirler. Bunun için de Bakanım ‘Bizi bu konuları tartışmaya açılmak zorunda bırakmasınlar’ diye onlara daha aşağı düzeyden bir uyarı yaptı. Bahtı Açık da oldu.”
“Yunanistan sınırında 19 insanın donarak ölmesi yenilir yutulur bir olay değil”
“Son dönemde Türkiye ile Orta Doğu ülkeleri arasındaki ilişkiler ivme kazandı fakat yakın zamanda Batılı bir ülkeye, bilhassa Avrupa Birliği ülkelerine herhangi bir ziyaret olacak mı? Mültecilerle ilgili daha önce başlatılan bir işlem var. Bu anlamda görüşmeler devam edecek mi? Bununla ilgili Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye takviye konusunda yeni bir vaat laf konusu mu? dahası yakın zamanda kıyafetlerine el konarak sınır dışı edilen ve Yunanistan sınırında donarak ölen mültecilerin sayısı arttı. Buna yönelik yorumunuz nedir?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa Yunanistan sınırında 19 insanın donarak ölmesi yenilir yutulur bir durum yok. Tabii biz bunu Avrupalılara her halükârda duyuruyoruz. Muhakkak göçmenler için kendi yaptıklarımızı da duyuruyoruz. Bundan daha sonra da tekrar duyurmaya devam edeceğiz. bir de, Avrupa’da ‘görüşme yapalım’ diyen devlet başkanları var. Onlarla da olur ya bu hafta veya önümüzdeki hafta içerisinde video konferans görüşmeleri yapmaya devam edeceğiz. bu vesileyle örneğin Define ve Maliye Bakanımızın bir İngiltere seyahati oldu ve buradaki görüşmeleri çok fazla bereketli geçti.
Tabii Ukrayna ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerimizin yanı sıra yakın bir zamanda lüzum İsrail’in Türkiye’ye oluşturacağı ziyaret gerekse bizim Senegal ve Kongo’ya yapacağımız ziyaretler de önümüzdeki dönemin en can tip hareketliliği olacak. Temennimiz o oysa bu ziyaretleri bereketli bir şekilde sürdürmeye devam edelim. Bu konuda ilgili bakan arkadaşlarımız da yeni ziyaretlerini sürdürmeye devam edecekler. Örneğin önümüzde bir Münih Konferansı var. Münih Konferansı’na Dışişleri Bakanımız katılıyor, orada bir takım görüşmeler yapacaklar. başkaca, Cumhurbaşkanlığı Sözcümüz İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcımız Sedat Önal’ın bir İsrail ziyareti olacak. Sayın Herzog’un ülkemize planlanan ziyaretinin hazırlıklarını ele alacaklar. Bu trafiği biz bu şekilde devam ettiriyoruz” yanıtını verdi.
Putin-Macron görüşmesi
“Macron, Putin ile bir görüşme yaptı ve ardından dünya çalkalandı, bilhassa sosyal medyada Macron’a karşın muamele çok konuşuldu. Bu konudaki değerlendirmenizi merak ediyorum. Bu aslında de sizin ‘Avrupa’da bu krizi çözecek lider yok’ ifadenizin bir anlamda teyidi mi oldu?” sorusuna ise Erdoğan, “Sayın Putin ve Macron’un görüşmesinde ortaya çıkan görüntünün ne kavrama geldiği hususunda bizim ilave bir yorum yapmamıza aslında gerek bulunmuyor. Biz Ukrayna-Rusya arasındaki krizin diplomatik ve dostça yollarla çözüme kavuşması için üzerimize düşen sorumluluğu cana yakın bir şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Gerek Sayın Putin’le lüzum Sayın Zelenski’yle yakın bir diyalog ve iş birliği içindeyiz. Bunun tansiyonun düşürülmesi için kullanılabilecek manâlı bir imkân olduğunu düşünüyorum” cevabını verdi.
“Libya’da bizim geri durmamız söz konusu değil”
Libya’daki son gelişmeler, Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe’ye karşın suikast girişimi, Tobruk’taki Temsilciler Meclisi ile uluslararası meşruiyeti olan idare aralarında yaşanan kriz hatırlatılarak, “Libya’da Türkiye’nin sahada ve masada oyun değiştirici rolü sayesinde bir kazanım elde edilmişti. Bunun devam etmesi namına Türkiye baştan ağırlığını koyacak mı? Türkiye’nin bundan sonra atacağı adımlar neler olacak? Bugün Birleşmiş Arap Emirlikleri’nin de Libya’da bir anlamda Türkiye’ye muhalefet eden politikalarından geri adım attığını duyduk. Daha kolaylaşacak mı bundan sonraki süreç, yoksa zorlaşacak mı?” sorusu yöneltilen Cumhurbaşkanı, “Şu Anda Libya’da bizim geri durmamız söz konusu yok. Libya’ya başından itibaren elimizden gelen her türlü desteği nasıl verdiysek, bundan sonraki süreçte de elimizden gelen desteği vermeye çaba edeceğiz. Bütün mesele, Libya’da liderler seviyesinde bir süreci takip etmek mi; yoksa Libya halkının müreffeh, huzurlu bir geleceğini sağlayacak bir seçime yardımcı olmak mı? Biz ikinciyi seçim ediyoruz. İstiyoruz oysa o kadar bir seçim yapılsın ama bu seçimle beraber Libya halkı gerçekten istediği, arzu ettiği bir yönetim biçimine kavuşsun. Derhal bunun arayışı içerisindeyiz.
Tabii Sayın Dibeybe’ye karşı yapılan girişim üzücüdür. diğer taraftan burada Fethi Başağa da adaylığını açıkladı. Bizim Fethi Başağa ile olan münasebetlerimiz iyidir. Değişik tarafta Dibeybe ile de iyidir. Bunun yanında tekrar Halid el-Mişri ile de münasebetlerimiz iyidir. Bütün mesele, Libya halkının burada tercihini kimden yanlamasına oluşturacağı, nasıl yapacağıdır. İnşallah en kısa zamanda hayırlısıyla bir neticeye varılmasını istek ediyoruz. Ama burada bir geçici yönetim mantığı var. Bu geçici yönetim mantığında da işte 1,5 yıllık bir hükümet kurulsun deniliyor. Ben böyle bir yaklaşımı Libya için doğru bulmuyorum. Burada adam gibi bir tercih yapılmalı ki Libya bu noktada dinç bir yönetim kadrosuyla uzun süreli bir adımı atmış olsun” diye yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu’nun ‘elektrik faturamı ödemeyeceğim’ çıkışı
“Kabinenin ve sizin elektrik faturalarıyla ilgili çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Illaki Kabine toplantısında da bu konu gündeme gelecek. Sayın Bahçeli, partisinin Grup Toplantısında, “Elektrik dağıtımı devlet eliyle yapılsın, vergi yükü azaltılsın” önerisinde bulundu. Paketin içeriği netleşti mi? bir de Kemal Kılıçdaroğlu, ‘İndirim yapılana dek elektrik faturamı ödemeyeceğim.’ dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir siyasi partinin genel başkanı, ‘Ben elektrik faturasını ödemeyeceğim’ diyorsa bu ne anlayış kazanç? Sen elektrik faturanı ödemediğin zaman yapılacak operasyon nedir? Elektriğin kesilmesidir. dahası bu konuyla ilgili Enerji ve Natürel Kaynaklar Bakanlığımız hazırlıklarını yapıyor. İnşallah Kabine Toplantısında etraflıca görüşeceğiz ve ondan sonradan da açıklamamızı tüm detaylarıyla yapacağız.”
6 muhalefet liderinin bir araya gelmesi
6 muhalefet liderinin yaptığı buluşma hatırlatılarak sorulan, “ ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi keyfi ve kaide tanımaz bir sistem’ dediler ve bunun yerine Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemini istediler. Bununla ilgili mutabakat metnini de 28 Şubat’ta yayınlayacaklarını söylediler. Bu konuda görüşleriniz nedir?” sorusuna Erdoğan, “Bir Kere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini bu milletin kendisi getirmiştir. Bunu kabul etmeyenler en ilk önce millet iradesine saygısızlık yapıyor demektir. Natürel bunların bir araya gelmeleri manidar. Niye 28 Şubat? Bu da ilginç. Değişik taraftan HDP’yi çıldırtıyorlar. Oldu olacak onu da alın yanınıza. Bunlar daha çok bir araya gelirler lakin bunlardan bir şey çıkmaz. Biz ise Cumhur İttifakı olarak; AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi olarak belirlenmiş adımlarla kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz.
Vatandaşlarımızın herhangi bir bezginlik çekmesine sebebiyet verecek adımlara fırsat vermeyiz. zaman zaman ekonomi ile alakalı konularda asılsız konuşuyorlar. Fakat gerek elektrik konusunda lüzum diğer konularda, bunların hiçbirine biz vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz ve vatandaşlarımızla geleceğe karşın adımlarımızı kararlı bir şekilde atmaya devam edeceğiz” yanıtını verdi. İleride bu 6 muhalefet partisinden Cumhur İttifakı ile birlikte olmak isteyenlere kapılarının açık olup olmadığı sorulan Erdoğan, “Haşa. Pek bir şey olur mu? Böyle bir şeye benim kendi tabanım da müsaade etmez” dedi.
“Eskiz metni Sayın Bahçeli’ye takdim ettim”
Siyasi Partiler ve Seçim Kanununda değişim öngören çalışmaya son şeklinin verilip verilmediği sorulan Cumhurbaşkanı, “Bu konuyla ilgili arkadaşlarımızın hazırladığı taslak metni Sayın Bahçeli’ye ibraz ettim. Fethi Bey ile Yaşamsal Bey çalışmalarını sürdürüyorlar. Büyük Birlik Partisi’nin yapmış olduğu egzersiz da zaten önlerine gelmişti. Fazla kısa bir vakit içerisinde nihai kararı verip ona göre de adımı atabiliriz. Bu noktada herhangi bir bıkkınlık laf konusu yok” diye konuştu.
“1-2 ay içerisinde bu rafların nasıl düzeldiğini defalarca beraber göreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin gıda ürünlerinde KDV’nin yüzde 1’e düşürüldüğünü ama bazı zincir marketlerde fiyat indirimi yapılmadığını belirterek, “Toplamda 50 bin şubesi bulunan bu zincir marketlerin organize hareket etmesi maddesel anlamda bir milli güvenlik sorunu teşkil etmiyor mu? Enflasyonla Mücadele Timi kurulacağını söylemiştiniz. Bu tim enflasyonla mücadelede başarılı olabilir mi? “ sorusu üstüne, “Bir Defa hiç endişeli olmayın. Şu an itibarıyla gerek Hazine ve Maliye Bakanlığımız gerek Ticaret Bakanlığımız bunları yakın markaja almış durumda. Bazı ürünlerde KDV indirimi sonrası fiyatlar belli oranlarda geri gelmiş görünüyor. Pek veya böyle inecek. Ben tabii Hazine ve Maliye Bakanımıza ‘Süratle bunların üzerine gitmeniz gerekiyor’ dedim. Onların patronlarıyla da şahsen Nureddin Bey görüşmek suretiyle bunların üzerine gitmeye ve diğer taraftan bunları teftişe devam edeceğiz.
Biz devlet olarak esas gıda ürünlerinde KDV’yi yüzde 8’den yüzde 1’e indirdik fakat dahası dedik ama siz de indireceksiniz. ‘Biz nasıl KDV’yi 7 puan indirdiysek, buna ek olarak sizden de burada minimum yüzde 7 fiyat indirimi bekliyoruz’ dedik. Ama bu toplamda 14 puan eder. Onlardan da daha sonra bu istikamette talimatlar aldık. Şu Anda bu devam etmezse biz bunların üstüne fazla ayrı bir şekilde gideceğiz. Bir Kere vatandaşımızı bunlara ezdirmeyeceğiz. Bunların üzerine üstüne gideceğiz. Böylece meyveydi, sebzeydi, hububattı, yumurtaydı, süt ve süt mamulleriydi aklınıza ne gelirse, tüm temel gıda ürünlerinde gerekli olanı yapacağız. Şurada 1-2 ay içerisinde bu rafların nasıl düzeldiğini daima beraber göreceğiz. Hiç endişeniz olmasın” dedi.
sosyal ağ yasası
Sosyal medyadaki dezenformasyon ve sahte haberler hatırlatılarak, bu konudaki yasa çalışması sorulan Erdoğan, “Öncelikle sosyal ağ şüphesiz önemli bir imkân. Lakin bu imkânın dezenformasyon ve yalan haberle lüzum şahsiyet haklarını gerek toplum huzurunu lüzum ülke güvenliğini korkutma eder şekilde kullanılmasına sessiz kalmak da laf konusu olamaz. Geldiğimiz nokta, dezenformasyonla daha etkili çaba etmek adına yeni kanuni düzenlemeler yapmayı kaçınılmaz kıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığımız teknik çalışmalarını tamamladı. Ardından da Meclis’te AK Parti Grubumuz bu çalışmayı tekâmül ettirmek üzere çalıştı. Ortaya meydana çıkan metin üzerinde Fuat Oktay Bey’in başkanlığında arkadaşlarımız toplantılar gerçekleştirdi. İçişleri Bakanımız, Adalet Bakanımız, İletişim Başkanımız ve ilgili kurum kuruluşlarımızın yöneticileri de egzersiz toplantılarında yer aldı. Son toplantıyı da inşallah pazartesi günü gerçekleştirecekler. Çalışmalarda sona gelindi diyebiliriz. Arkasında bu süreç Meclis’e geçecek ve orada tamamlanacak.
Tabii bu çalışmada üç belli başlı unsur var. Her şeyden önce yalan haberin, dezenformasyonun yayılmasını, sistematik bir şekilde yaygınlaşmasını engelleyecek bir düzenlemeden laf ediyoruz. İkincisi, yoğunlukla sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen dezenformasyon faaliyetlerine karşısında sosyal medya sağlayıcılarına, sosyal ağ şirketlerine ve kullanıcılarına karşın yeni düzenlemeler ve sorumluluklar gelmiş olacak. Üçüncüsü de internet haber sitelerine yine dezenformasyonu önleme namına bir takım sorumluluklar getirilecek. Dezenformasyonla mücadele ile ilgili adımları kararlı ve çabuk bir şekilde takip ediyoruz ve gerekli adımları da atacağız” diye konuştu.
sizlere yenihabervar.com farkıyla sunulmuştur