
Tarihe meydan okuyan Beyoğlu Göz Hastanesi, günde bin 500’den fazla hastaya şifa oluyor
Hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Muhittin Taşkapılı, “Kornea nakli konusunda Türkiye’nin en fazla yapan ilk ya da ikinci hastanesiyiz. Takriben 150-160 takvim yapı olarak geçmişi bulunan bir hastane. Jurnal bin 500’ün üstünde göz hastası bakılmakta. Türkiye’de çoğu yerde yapılmayan birçok ameliyat burada yapılıp hastalarımıza hizmet verebilmekteyiz” dedi.
Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Osmanlı döneminden kalma tarihe meydan okuyan binasıyla bugün de binlerce hastaya şifa olmaya devam ediyor. Her gün fazla sayıda hastanın şifa bulmak nedeniyle geldiği hastanede gün de bin 500’ün üzerinde hastaya bakılıyor. Kornea naklinde Türkiye’de ilk sıralarda yer alan hastane, göz alanında önemli hekimlerin yetişmesine de olanak sağlıyor. Türkiye’nin çoğu ilinden hastanın geldiği Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Başhekimi Prof. Dr. Muhittin Taşkapılı da hastanenin tarihi binası ve sürdürülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
“150-160 takvim bir bina olarak geçmişi bulunan bir hastane”
Prof. Dr. Muhittin Taşkapılı, “Doğrusu takriben 150-160 takvim bir bina olarak geçmişi yer alan bir hastane. 1860 yılında İngiliz Bahriye Hastanesi olarak yapılmış, 1904 yılında bir bina eklenmiş, hastane olarak devam etmiş. Takriben 21-22 yıldır göz hastanesi olarak hizmet vermekte, binamız yan fazla tarihi bir yapı, bütün tarihin özelliklerini de 150-160 takvim tarihiyle ilgili görüntüleri saklamaktadır. Bir adam başına Ankara’da bir diğeri de biziz göz alanında geçmişinin de getirdiği birikimlerle dal hastanesi olması nedeniyle çok önemli bir hasta teveccühü ve hasta yoğunluğu oluşmaktadır. Günlük takriben bin 500’ün üzerinde göz hastası bakılmakta. İl dışından da büyük bir hasta tercihi olmakta bilhassa ameliyat için hastalar gelmekte. Günlük 50-60’ın üstünde ameliyat yapmaktayız. Göz tansiyonu, şaşılık, retinanın her türlü ameliyatları, katarakt, göz kapakları ameliyatları, şaşılık ameliyatlarının adeta tümü ve Türkiye’de birçok yerde yapılmayan çoğu ameliyat burada yapılıp hastalarımız hizmet verebilmekteyiz” dedi.
“Şikayet olmasa bile senede 1 veya 2 senede bir göz muayenesi”
Vatandaşların göz muayenelerini ihmal etmemeleri gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Muhittin Taşkapılı, “Bir jurnal çocukta da 80 yaşındaki kişilerde de hastalık görülebilmektedir. Hiçbir şeyi yoksa ve işaret, dikkati çeken bir bozukluk olmadığı vakit bile okuldan öncesi dönemde 1-3 yaş civarında bundan başka 5-6 yaş civarında bir göz muayenesinin yapılmasında menfaat var. Bir Takım bulgu vermeyen, şikayete yol açmayan hastalıklar saptama edilebilir. Belirli bir yaştan sonra da 40-50 yaştan sonra da hiçbir şikayet olmasa bile senede 1 ya da 2 senede bir göz muayenesi belirlenmiş olunması gerekiyor. Şeker hastası gibi hastaların şekerin gözde yaptığı bozuklukların tespiti açısından çoğu kez muayene olmaları gerekmekte” diye konuştu.
“Belli bir süre diliminin üzerine çıkmadan kullanmak gerekli”
Pandemi sürecinde hastanede sürdürülen çalışmalara ilişkin konuşan Prof. Dr. Taşkapılı, “O dönemlerde birazcık daha ağırbaşlı ve acil hizmeti verdik ama belirlenmiş bir dönemden sonra biz de rutinimize döndük çünkü zaten Covid hastası yatırıp çare etmediğimiz için öteki tedavilerimizde herhangi bir aksama oluşmadı. Covid gözle ilişkili bazı semptomlar verdi. Göz kaslarında felç gibi göz sinirinde etkileme gibi olumsuz etkileri olduğunu biliyoruz, ara sıra de olsa böyle hasta grupları da oluştu. Uzun süre telefona maruz kalmak, uzun zaman bilgisayar ekranıyla iç içe 30-40 cm olan mesafelerde gözün bu mesafedeki çalışmaları neticesinde göz bozuklukları oluşabildi ya da bir takım bozukluklar ortaya çıktı. Belirli bir süre diliminin üstüne çıkmadan uygulamak lazım. Kimseye faydalanma diyecek durumda değiliz, hepimizin hayatına ciddi bir şekilde girdi. Özellikle bu pandemi döneminde evde kalan çocuklar, öğrenciler, ahali telefonla bilgisayarla olan bağları ve kullanım süreleri harika arttı. Uzun zaman kullananlarda görme bozuklukları oluşabildi” ifadelerini kullandı.
“Kornea naklinde Türkiye’nin en fazla yapan bir veya ikinci hastaneyiz”
Bilhassa pandemi döneminde teknolojik aygıtların kullanımın yaygınlaşmasına ast olarak gözlerde oluşan etkilere ilişkin konuşan Prof. Dr. Taşkapılı sözlerini şöyle sürdürdü: “Okumaların, yazmaların, seyretmelerin arttığı dönemde gözlerdeki fazla minik kusurlar bile insanlarda rahatsızlık verdiği için ya da bilgisayar ekranlarında uzun vakit uğraşı 0.25 bile gerçekten sıradan zamanda şikayete yol açmayacak bozukluklar daha belirgin ayla gelmeye başladı. Gözlük kullanımı biraz arttı, biz de belki koruyucu amaçlı da veriyoruz. Ekran ve telefon kullanmaya yan gözde kuruluk şikayetleri çünkü devamlı ekranın karşı kalınca göz reflekslerinde bir azalmanın neticesinde göz kuruluk şehvetli artıyor. Bu klimaların daha fazla hayata girmesi göz kuruluğunu arttırdı. Mevsimsel olarak alerjik şikayetler, salgınlar bazen konjoktivit dediğimiz mikrobik salgınlar da oluşabilmekte. Bilhassa de emin tanı bölge, göz bozukluğu olan hastalarımızın mutlaka tedavilerini, randevularını aksatmadan bu işin arkasında durmalarını, ihmal etmemelerini söylüyorum. Kornea nakli konusunda neredeyse Türkiye’nin en çok yapan birincil ya da ikinci hastanesiyiz. Her türlü kornea nakli yapılabilmekte, yeterli kornea bulabiliyoruz”
“Hastanenin oldukça başarılı olduğunu duymuştum”
Çevresindeki şahısların hastanedeki başarılı tedavilerinin gerisinde kendisinin de tedavisini burada sürdürmeye karar verdiğini anlatan 31 yaşındaki Bahar Hasdemir, “Gözümde bozukluk vardı, numarası da basmakalıp yüksekti. Daha öncesinde bu hastanenin oldukça başarılı olduğunu duymuştum. Burayı tercih ettim, bir gözüm lazer ameliyatı oldu, diğerine de ayrı bir işlem yaptılar. Netice; numarası yüksek olmasına rağmen gayet başarılı. Etrafımda gözünden sıkıntısı olup buraya gelip tedavi olup iyi olan çok insan duydum. Hatta şehir halkı dışından bile gelenler olduğuna şahit oldum. Açık Konuşmak Gerekirse bu da beni cezbetti, buraya gelmeye itti” biçiminde konuştu.
“Rize’den geldim, güven olduğu vakit insan gerginlik yapmıyor”
Rize’den gelen ve lazerle miyop tedavisi yaptıran 32 yaşındaki Fatma Biberoğlu, “Lazer için, gözlükten kurtulmak için geldim. İşlemimi yaptırdım Rize’den geldim. Neden burayı seçim ettim; daha önce gelen arkadaşlarım vardı, iyi olduğunu duyduğum için göz sağlığını da riske atmak istemedim. Buraya değin geldim. Mutluyum, işlem ardından rahatladım, daha baskı bekliyordum. Gözlük kullanılır ama çocuklu bir aile için gözlük baskı. Bir çerçeveye emrindeki yaşamaktansa böyle daha rahatlıyor insan. Bir hastaneye geldiğiniz süre güven çok kayda değer, güven olduğu vakit insan bezginlik, gerginlik yapmıyor” dedi.
Hasibe Karadağ – Emre Baba
sizlere yenihabervar.com farkıyla sunulmuştur