
17 yıl önce kaybettiği kimlik yüzünden borçlardan kurtulamıyor
2005 yılında kaybettiği kimlik yüzünden GSM şirketlerine adına borç meydana çıkan ve kredi kartı düzenlenen Akyasan (37) borcun kendisine ait olmadığını belirterek mahkemeye baş vurmasına rağmen bir netice alamadığını söylüyor. Her şeyin 2005 yılında kimliğini kaybetmesinden sonra başladığını gösteren Akyasan, adına çıkan borçlar yüzünden sürekli avukatlar kadar arandığını açıklama ederek her şeyin bilgisi dışında yapılarak borçlandırıldığını belirtiyor. Başına gelen olaylar yüzünden psikolojisinin bozulduğunu ifade eden Akyasan, olayın araştırılarak hakiki suçlunun cezasını çekmesini isterken bu konuda yetkililerden takviye istedi.
Kendisini mağdur eden şahsın üstüne açıklanmış 200’den artı telefon hattı bulunduğunu bunun araştırılması gerektiğini kaydeden Akyasan, “Lehimize gelişen bir durum değil. Duruşma son aşamada. Vakit aşımından dolayı borçların bize kaldığı bize tebliğ edildi. Derdimizi izah etmek için her tarafta mahkemeye baş vurduk. Vakit aşımından nedeniyle bu borcun bizim adımıza kaldığı, aleyhinde tarafla alakalı herhangi bir işlem yapılamayacağı söylendi. Bunun üzerine yaptığımız araştırma sonucu bize bunu yapan arkadaş 74 tane daha yalnızca kendi adına faturalı hat var bizim üzerimize bir sürü kart var diğer mağdurlar da var. Bu niçin araştırılıyor. Benim bildiğim bu şahsın kullanmış olduğu en düşük 200 tane hat var. Bunları nerede kullandı? ne amaçla kullandı? Borç benim üzerime fakat yarın başka bir şeyden de korkuyorum başıma gelebilir neden kullanıldı onu da merak ediyorum. Hiçbir netice alamadık mahkeme aracılığıyla hiçbir netice alamadık. Şahsın eski eşi ve çocuklarına ulaştım. Eski eşi de kendisinin aynı birey göre 500 bin TL kadar dolandırdığını söyledi. Çocuğu benzer şekilde babasının o işlerle uğraştığını aileden koptuğunu kendilerini de mağdur ettiğini fena insanlarla takıldığını bize söyledi. Ne kadar dürüst detayını bilmiyoruz. Şahsın kendisine ulaşamadık. Bu borç bana ait olmadığı evraklarda dobra dobra belirlenmiş, devlete ait evrakım var” dedi.
“Adıma işlem yapıldığı dönemde askerdeydim”
İşlemlerin yapıldığı dönemde askerde olduğunu bildiren Akyasan, 2005 yılında bir arkadaşımla İstanbul’a çalışmak için gitmiştim. Çalıştığımız yerde kaybolduğunu düşünüyorduk, askere gidecektik. Vatani görevimizi yapmak için İstanbul’dan Trabzon’a memlekete geldik kimliğimizi bulamadık. Çalıştığımız yerde bizimle çalışan bir arkadaşımız almış. Bizde buraya geldiğimizde kimliğimiz kayboldu ne yayabiliriz diye sorduk. Yenisini çıkar bir şey olmaz dediler cezası vardı onu ödedik. sonra da askere gittim. Zaten bu işlemlerin yapıldığı dönemde ben askerdeydim. İstanbul’da adıma işlem yapıldığı dönemde askerde olduğuma dair devlete ait evrakım var. Kimliğimin üzerinde operasyon yapan şahsın fotoğrafı imzası var. Savcı yok sıradan bir yurttaş zeka bu evrakları gördüğünde sahte olduğunu anlayabilir. bununla beraber bankada da operasyon yapılmış. Bankaya başvuru ettiğimizde muhakkak böyle bir şeyin olamayacağını bahis etti. Ben bir sürü imza aldılar günlerce karakola gitgide artarak yazı yazdım imza attım sonucu bekledik netice süre aşımına uğramış. Çoğu operatörlere borç var icraya dışarı giden var” diye konuştu.
“Devlet büyüklerimin muavin olmasını bekliyoruz”
Devlet büyüklerinden kendisine tezgâhtar olmasını isteyen Akyasan, “Derdimizi anlattığımızda ‘sen parayı ver, ne yaparsan yap’ diyorlar. Kullanılmış bir kartta 750 TL vardı faiziyle birlikte 15 bin 900 TL ‘ye ulaşmış. Bir lira deha olsa ben bunu ödemek istemiyorum. Şu başlıca kadar hiç ödeme yapmadım. Bana ait olmayana borca niçin ödeme yapayım? Borcu ödeseydim kabullenmiş olurdum neden ödeyeyim ama? Bu olaydan daha sonra itibar kaybımda oldu. 17 yıldır bu iş sürüyor. Kimse bugüne değin bize asistan olma konusunda yanımıza gelmedi. Devlet büyüklerimden bize muavin olmasını istiyoruz. Suçlu kimse araştırılsın cezasını çeksin. Benim cezam varsa, suçluysam en ağır cezayı çekeyim” diye konuştu.
Bekir Koca – Ozan Köse